Alcoutim

07/05/24

3 Mayıs sabahı Ayamonte'den ayrılıp nehir yukarı seyrimize başlıyoruz. Huckleberry Finn mode on!

Nehrin kıyıları, beklediğimiz üzere, geçen seneye göre çok daha yeşil ve çiçekli. Bu sefer rüzgar yok, ama akıntının da yardımıyla keyifli yol alıyoruz. 

Beklenmeyen ise nehir girişinden 6-7 mil içeride karşımıza çıkan yunus sürüsü! Kısa bir süre çevremizde oynayıp açık denize doğru devam ediyorlar.

Nehrin iki tarafında yine uzun süre park edilmiş tekneler var. Bu sefer bir miktar da balıkçı ağı geçiyoruz. Hepsi iskele / sancak kardinallerinin dışında, ama biraz daha dikkat kesilmemize neden oluyorlar.

İlk gün için hedefimiz Guerreiros do Rio kasabası. Güzel bir restoran var burada. Ama iskele dolu. En az ikisi uzun süre bırakılmış tekneler gibi. Alargada tekne bırakmanın bu kadar kolay olduğu bir yerde, üç teknelik iskeleyi işgal etmelerine biraz bozuluyoruz. Lokantayı dönüşe bırakıp devam ediyoruz.

Guerrrieros'un ve bir kaç yüz metre ilerideki Laranjas kasabasının olduğu bölgede, nehrin üstü alargada bekleyen teknelerle dolu. Çoğu kışlama için bırakılmış boş tekneler. Bunlarda adet baştan ve kıçtan ayrı ayrı çapa / tonoz atmak. Bu sayede akıntı ve rüzgarın farklı yönlerden geldiği durumlarda sıkıntı yaşamıyorlar.

Biz biraz daha devam edip Alcoutim kasabasına ulaşıyoruz. Bu Portekiz tarafında. Karşısında da İspanyolların Sanlucar kasabası. Geçen sene alargada kalmıştık buralarda. Bu sefer iskelede yer buluyoruz ve hemen bağlanıyoruz.

Söylemekten sıkıldık, ama geçen seneki yaz sıcağına göre apayrı bir ortam. Kasaba da keyifli, çevresi de. Nehre yukarıdan bakan çay bahçesi kılıklı bir yer var. İster çay / kahve, ister bira... Ama yanında mutlaka bol yağlı tost!

Bir kaç gün güzel yürüyüşler yapıyoruz. Çok uzun yürüyüş rotalarının bir bölümü buralardan geçiyor. Günlerce süren yürüyüşler bunlar. Bu sayede patikalar gayet iyi işaretlenmiş. Orman içinden nehir manzaralı yürüyüşler. Arada çok güzel izole evler geçiyoruz. Muazzam gözüküyorlar, ama yaz sıcaklarını hatırladıkça...

Nehrin bu bölgesinde de kışlamış çok tekne var. Aşağıdakilere göre daha 'canlılar'. Botlarıyla iskeleye gelip alış veriş yapıyorlar. Çoğu kışı teknelerinde geçirmişler. Dikkatimizi çeken, diğer yerlerde gördüklerimize göre yaş ortalaması epey düşük. Nispeten genç çiftler burada izole bir yaşamı tercih etmişler. Çocuklular var. Ve tabii köpekliler.

Ufaktan canımızı sıkan tek şey, buraya gelirken motor yine zorlandı. Zorlanma değil de, arada bir kısa süreli devir kayıpları. Bu sefer yakıt tankının dibine konsantre oluyoruz.  Motor mazotu tankın dibinden değil,  birkaç santim üstünden çekiyor.  Bu sayede dibe çöken pislikleri ve suyu emmiyor. Tabii çalkalandıkça... Neyse, daha önceden kurduğum minik pompa düzeneği ve uzun bir plastik boru kullanarak en dibini çekmeye çalışıyoruz. Gerçekten pet şişeye bir miktar pislik geliyor. Sorunu yaratan bu olabilir mi? Göreceğiz.

Geolocation

37.469819825355, -7.4699351972416

 

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.