≡ Ibiza - Punta des Mares

Columbretes adacıklarında ikinci gece sabaha karşı beklenen kuzey rüzgarı geliyor ve rahatımız kaçıyor. Günün ilk ışıklarıyla çözülüp Balerik adalarına doğru yola düşüyoruz.

Hedefimiz Mayorka veya İbiza. İkimizin de tercihi Mayorka'ya direkt gidip İbiza'yı pas geçmek, önümüzdeki haftadan bir seyir eksiltmek. Ama hem daha uzak, 80 mil, hem de rüzgar açısı zorlayabilir. Sabahın ilk saatlerinde dar apaz seyirle Mayorka'nın güney ucunu tutabiliyoruz. Hatta bir ara rüzgar çekiyor, doğrudan hedef demir alanına doğru gidiyoruz. Hızımız da 6.5-7 knot arası! Ama birkaç saat sonra kafa iyice açıyor. Sert orsa ile belki tutarız, ama o zaman da hızımız düşer, geceye kalırız. Hiç istemediğimiz şey. Bir süre iki adanın ortasına doğru gitmeye devam ediyoruz, ya dönerse... Ama inatçı çıkıyor, Ibiza'nın kuzey burnuna doğru çeviriyoruz. Nispeten güzel bir seyir oluyor. Sadece son birkaç saat dalgaların boyutu rüzgara orantısız büyüyor, az bi rahatsız seyir oluyor. Yine de rüzgar bizi hedefe kadar getiriyor, şikayet edecek bir şey yok.

İlk hedefimiz Portinatx koyu. Popüler, kalabalık bir yer olduğunu biliyoruz, ama Pazar akşamı biraz rahatlar diye umuyorduk. Nerdeee... Zaten ufak olan koyun çoğunu deniz çayırı kaplıyor ve üzerlerine demir atmak kesin şekilde yasak. Mevcut tekneler de şimdiden çok dip dibe. Dolaşıp sıkışabileceğimiz bir yer arıyoruz. Hatta bir demir atıyoruz, ama rüzgar dönerse tatsız durumlar olur. Çok da zorlamaya gerek yok, girerken gördüğümüz büyük koya yöneliyoruz.

Burası çok daha geniş bir koy. 6-7 tekne var, ama ferah ferah. Demirleyecek kumluk alan da daha geniş. Rahat bir şekilde demirimizi atıp hızla yemek işlerine yöneliyoruz. İyi acıktık!

İlk akşam az sallantılı geçiyor. Sabah Portinatx'ı tekrar denesek mi diye düşünüyoruz, ama araya kızların olimpiyat voleybol maçı giriyor. (Hollanda'ya karşı bi zorlanıp 2-0'dan geri döndüğümüz maç!) Öğleden sonra hava ve dalga iyice rahatlıyor, ortalık göle dönüyor. O kalabalığın içinde ne işimiz var deyip olduğumuz yerde kalıyoruz.