≡ Cala Blanca

Pazartesi sabahı çok da sallanmadan toparlanıp son alışverişleri de hallettikten sonra ipleri çözüp marinadan ayrılıyoruz. Yolumuz çok değil, hava da yok.

Marinaya yakın bölge Pazartesi olmasına rağmen yine epey trafikli.

Sohbet muhabbet kısa sürede hedefe ulaşıyoruz. Önce koyun doğusundaki girintiye bakıyoruz. Burada yorumları çok olumlu bir lokanta var. Ama yerleşim sevimsiz, sınırlı demir alanı da kalabalık.

Koyun ortasındaki demir alanı geniş, o cepte, batıdaki girintiye ilerliyoruz. Uzaktan kalabalık gözüküyor, ama çok üst üste değiller. Hatta biz girerken çok kritik yere demirlemiş ufak bir bot ayrılınca bize mükemmel bir kum alan açılıyor hemen çöküyoruz. (İlerleyen saatlerde bir "deniz çayırı polisi" gelip tekneleri kontrol ediyor. Az ilerideki bi tekneyi uyarıyor.)

Yerimizi çok beğenince lokantayı filan unutuyoruz, önceden yaptığımız nefis tavuk yemeğini indiriyoruz. Her zamanki gibi gün batımına doğru teknelerin çoğu gidiyor, gece üç yelkenli kalıyoruz.

Sabah çıkmak için acele etmiyoruz, zira kızların olimpiyatta çeyrek final maçı var. Muazzam bir performansla favorilerden Çin'i 3-2 yeniyorlar. Bizde de herkes totem pozisyonunu bozmuyor. Kimimiz güneşten haşlanıyor, kimimizin yarısı felç derecesinde tutuluyor. Ama yola düşerken keyfimiz zirvede!