Adanın batı yakası koy koy devam ediyor. Roccapina'dan çıktıktan sonra bir kaç tanesini pas geçip Tizzano kasabasının önündeki koya geliyoruz. Kasaba dediysek, koya bakan yamaçlara yeşillikler içine dağınık nizam yayılmış sevimli evler. Üç gündür Rocapina'da internetimiz çuvaldı. İkimizin de kendimizi oyalayacak meşguliyetleri var ve çok da bağımlı olmadığımızı düşünüyoruz ama insan hakikaten internetin ne kadar elimiz ayağımız haline geldiğini internetsiz kalınca anlıyormuş! En basitinden düzgün iletişim, hava durumu kontrolü, önümüzdeki günleri planlama, ufak tefek iş, güç... Burası da ilk başta hayal kırıklığı, halbuki koya girerken tepede bir verici de görmüştük. En kötü ihtimal bir gece kalır, kasabayı gezer yollanırız diye düşünüyoruz. Ama gerek kalmıyor, bir kaç saate randımanlı çalışmaya başlıyor internet!
Ertesi sabah botla kasabaya çıkıyoruz. Ufak bir turla neredeyse bir ucundan öteki ucuna yürünüyor. Sabah telaşı var bir kaç restoranda. Ama artık sonbahar moduna geçmiş bu küçük kasaba. Açık ufak bir market ya da pastahane bulma umudumuz suya düşüyor. Tekneye dönüp, ertesi gün akşam üzeri hem kasaba dışına daha uzun bir yürüyüş, hem de sonrasında yemek için bir daha gelmeye karar veriyoruz. Ama yolda botun motoru hiç aksırmadan, tıksırmadan, tak diye duruveriyor. Kalan kısmı kürek çekmek zorunda kalıyoruz. Ertesi gün Cem biraz ilgileniyor motorla, tekrar deniyoruz ama yok, var bir sıkıntı çözemediğimiz. Büyük şehirde baktıracağız artık. Kasaba koydan kürekle git-gel epey mesafe, iptal ediyoruz kasaba planını. Koyda keyfimiz yerinde ama, etraf sakin, deniz şahane. Üç gece de burada kalıyoruz.
Geolocation
41.535245873479, 8.8560962677002
 
Add new comment