Korsika

12/09/24

Evet üç günlük araba turumuz bugün başlıyor. Korsika yüz ölçümü olarak Akdeniz'in üçüncü büyük adası ve tarih öncesi çağlardan beri yerleşim alanı, görülecek çok şey var!

İlk hedef Ajaccio'nun kuzeyindeki Piana bölgesi. Burası coğrafi oluşumları ve yürüyüş yolları ile meşhur. Hem denizden hem karadan görülmesi tavsiye ediliyor. Biz bu sefer kara tarafını halledeceğiz ilk önce:) Sarp kayalıklar ve dik yamaçlarla dolu etraf. Kayaların renk ve şekilleri hakikaten etkileyici. Bu bölgenin en meşhur yürüyüş rotasını yapıyoruz. Orman içinden başlayan bu rota daha sonra kayalıkların arasından muazzam bir deniz manzarasına götürüyor sizi. Hava güneşli, zorlayıcı bir parkur değil, ama yağış olsa taşlardan dolayı etraf biraz kaygan olabilir. Yürüyüş sonrası kuzeye doğru kıvrıla kıvrıla tırmanmaya devam ediyoruz. Yolda Evisa kasabasında ufak bir kahve molası veriyoruz. Adanın kuzey tarafındaki dağ kasabaları meşhur, çoğu turistik yerler ama orjinalliklerini de korumuşlar. 

Bu arada ada; bisiklet, trek ve motorsiklet için çok ideal. Zaten yolda grup grup bisikletçiler ve motorcularla karşılaşıyoruz sürekli. Eylül ayı çocuklu aileler yok etrafta, bol bol emekli tayfası ve üniversiteli gençler, biraz da bebekli aileler. Bisikletçilerin ve motorsikletçilerin epey bir kısmı da 60+, takdire şayan çılgın Fransızlar! Tam gaz tırmanıyorlar o dik yokuşları. Bir de yolda trafik oluşuyor zaman zaman, sebebi yola doğru yayılmış keçi sürüleri ya da domuzcuklar! Ama herkes sakin, birbirine saygılı, sırasını bekliyor geçmek için:) 

Kahve molası sonrası kuzey ve güney Korsika'yı ayıran Col de Vergio sırtına çıkıyoruz. Burası aynı zamanda adanın en yüksek sırtı (1477 m). Manzara nefes kesici! Buradan da şahane yürüyüş rotaları var, zaten trekçiler dikmişler taştan kulelerini dört bir yana. Aklımız kalıyor biraz bu rotalarda, belki ilerleyen günlerde yaparız bir tanesini. 

Bu akşam tekneye dönmüyoruz, git gel çok vakit kaybı olacağı için kuzeyde bir kasabada otel ayarladık. Sezon dışı gezmenin faydaları; hem yer bulmak kolay, hem de fiyatlar daha uygun. Otele gitmeden bir karnımızı doyuralım diyoruz. Yürüyüş, açık hava, acıktık haliyle. Yol üzeri bir kaç restoran buluyoruz. Hepsi de Google'da açık görünüyor. Bir heves sırayla deniyoruz. Evet açıklar ama mutfakları kapalı, yalnızca içecek servisi varmış bu saatte! Daha sonra aynı olayı şehirde de tecrübe ediyoruz, evet Google bilgisi doğru, açık mı açık restoran ama mutfağı kapalı!! Demek buralarda mutfak kaçta açılıyor diye arayıp sormak şart. Neyse ki yanımıza yiyecek bir şeyler almıştık yola çıkarken. Durum o kadar da vahim değil yani. Otel yakınında bir restoran 18.30'da açarım diyor. Biz de ilk önce gidip otele yerleşiyoruz, sonrasında karınlar doyuruluyor.  

Sabaha otelin bulunduğu Ville-di-Praso kasabasında ufak bir yürüyüşle başlıyoruz. Bugün zaten kasaba turu günü. Etraf Eylül olmasına rağmen hala yemyeşil. Evler büyük araziler içinde yayılmış bu kasabada. Etraf kestane, meşe, incir ve zeytin ağaçlarıyla dolu. Her evin bahçesinde bir iki av köpeği var. Bizi de sokaktaki sevimli bir şey sahipleniyor, bahçelerden köpekler bize havladıkça o da onlara havlayıp bizi koruyor:) Bu bölge Balagne bölgesi olarak biliniyor ve Balagne'nin olayı tepelere, yamaçlara yayılmış kasabaları. Speloncato ile başlıyoruz turumuz. Çok sevimli bir kasaba. En az turistiklerden birisi diye geçiyor. Kasaba meydanına dut ağaçlarının altında bir çeşmesi var. Etrafında da kafeleri. Birinde oturup sabah kahvemizi içiyoruz. Bizim dışımızda müdavimleri var kahvede. Yine 70 hatta 80+ amcalar, hem muhabbetleniyorlar, hem de kahvelerini yudumluyorlar.

Sonrasında Sant' Antonio, Pigna, Corbora ve sonunda sahildeki L'ile Rousse kadar uzanıyor turumuz. Evet yapılması gereken bir turmuş. Hem yollar, hem kasabalar hak ediyormuş ünlerini. Pigna'da enteresan bir şey yaşıyoruz. Bu kasaba eski tarihlerden biri müzikle haşır neşir bir kasabaymış. Tarihi de bir oditoryumu var. Tam orayı gezerken sırtlarındaki tuhaf enstrüman çantaları ile dört kişi geliyor ve çantaları açıp enstrümanlarını kurmaya başlıyorlar. Daha sonra araştırınca görüyoruz ki bu enstrümanlara alphorn deniyormuş, 1,5 insan boyunda uzun üflemeli bir çalgı. Ve harika bir konser anının az sayıdaki dinleyicilerinden biri olma şansını yakalıyoruz. Benzer bir olayı yıllar önce Knidos'da opera sanatçısı bir grupla yaşamıştık, büyük şans hakikaten!

Artık tekneye dönme vakti. Hava çok ters olmadıkça ve biz çok yorgun olmadığımız sürece tercihimiz hep dağ yolları. Dönüşü biraz dar ve virajlı olduğu için çok arabanın tercih etmediği bir yoldan yapıyoruz, hayır mazoşist değiliz, amaç İnzecca Kanyonunu görmek:) Yol biraz yorsa da kanyon etkileyici. Derin bir vadi, iki tarafta koca koca kayalar ve aşağıda akan suyun sesi. Bu akşam baygın uyuyacağız ama orası garanti.

Arabanın son günü. Şansımıza ilk iki gün hava açık ve güneşliydi. Ama bugün yağmurla uyandık sabaha. Gün boyunca da sağanak yağmurlar bekleniyor. Bugün için arkeolojik bir kazı alanı olan Filitosa'yı planlamıştık. Neyse şekerden değiliz sonuçta:)  Şemsiyeleri kapıp düşüyoruz yola. Yollar yine şahane. Filitosa'ya ulaştığımızda park yerinin neredeyse dolu olduğunu görüyoruz, yağmur yıldıramamış demek insanları. Bu alanda MÖ 6 binli yıllara uzanan mehirler bulunuyor. Yani tek başına bu mehirler de etkileyici tabii ama asıl arazi ile beraber  muazzam bir görüntü veriyorlar. Mesela 1200 yaşında olduğu tahmin edilen dev bir zeytin ağacı altına sıralanmış beş mehir, özellikle bir de sağanak yağmur altında baya mistik bir tat bırakabiliyor. Alanın sonunda kazılarda bulunan aletlerin sergilendiği ufak bir müze ve müzenin kafesi var. Herkes ıslak tur sonrası kafeye sığınmış. Biz de uyuyoruz, kahvemizi içip arabayı teslim etmeye gidiyoruz. 

 

Geolocation

42.561249694908, 8.9810917521293

 

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.