≡ Bonifacio

Bonifacio'ya Çarşamba öğleden sonra ulaşmayı planlamıştık, ama yaklaştıkça hava tahminleri sertliği arttırdı. (Çoğunlukla tersi olur.) Bu yüzden Cala d'Orzu'da oyalanmadan sabah erken yola düşüyoruz. Misafirlerimiz en yakındaki Porto Pollo'da inmeyi tercih ediyorlar, bizden bıkmışlar herhalde! Değil, başka bir arkadaşları daha geldi önceki gün, Ajaccio'da. Bu sabah araba kiralayıp birlikte Bonifacio'a geçecekler. Daha fazla yalnız kalmasın diyorlar.

Porto Pollo'dan çıktıktan sonra güzel bir apaz seyri ile Bonifacio'ya ulaşıyoruz. Hatta sona doğru biraz sertliyor, ama köşeyi dönüp pupalayınca yine rahatlıyoruz. Limana yaklaşırken her yönden gelen onca tekne bizi şaşırtıyor. Yarış filan mı vardı? Ama mevsim dışı, hafta içi... Herhalde bizim gibi önümüzdeki günlerdeki kötü havadan kaçan teknelerdir diyoruz.

Neyse ki rezervasyon yapmıştık, içimiz rahat. Ama bu marina hakkında hep olumsuz şeyler okumuştuk. Marinanın önünde bekletiyorlar, ilgilenmiyorlar vs... O yüzden oyalanmadan dalıyoruz.

Acayip bir giriş. Haritalardan, fotoğraflardan filan fikrimiz vardı, ama yine de ağzımız bir karış açık ilerliyoruz. Doğal bir liman. Girişinden, marinanın dibine 1 mil yol var. İki taraf da dik yarlardan oluşuyor. Sancak tarafta şehir duvarlarını görüyorsunuz. Fantezi filmlerden fırlamış bir sahne gibi.

Marina girişi gerçekten hareketli. Biz kendimizi anons edip, sıraya girmiş olalım, önce mazot alacağımızı söylüyoruz. Mazot iskelesinde bir tekne daha var, arkasına yanaşıyoruz. İstasyonun üçte açılacağını söylüyorlar. Bir saat var. Önce bi bozuluyoruz, ama yanaşma kargaşasını görünce beklemek işimize geliyor. Marinanın hakkı yenmiş! Bugüne mi özel bilemiyoruz ama palamarlar çok sıkı çalışıyor. Neredeyse beş dakikada bir tekne bağlanıyor. Manevra alanı dar, rüzgar nispeten kuvvetli. Palamar botları gelen tekneleri yönlendiriyor, gerektiğinde iterek manevraya yardımcı oluyorlar, iskeleden koltuk halatlarına yardım var. Her şey olması gerektiği gibi. Bizim istasyonda beklediğimiz sürede en az on tekne girmiştir. Umduğumuz gibi istasyon açılıp depomuzu doldurduğumuzda ortam biraz rahatlamış oluyor. Ama telsizden yeni gelenlerin anonsunu da duyuyoruz. Oyalanmadan yerimize geçip rahat bir şekilde bağlanıyoruz.

Çarşamba günü onlarca tekne girdi ve marina iskeleleri neredeyse doldu. Tahminimiz hepsinin önümüzdeki üç gün sert hava geçene kadar kalması. Ama öyle olmuyor. Bunların çoğu kiralık tekne. Ve hepsinin takvimi var. Çoğu Cumartesi günü tekneleri geri götürmeleri gerekiyor, tatillerini tek bir limanda geçirmek istemiyorlar. Neredeyse hepsi ertesi gün çıkıyor. Az sayıda da olsa yeni tekne geliyor. Onlar da bir sonraki gün, liman içinde 30+knotlar eserken çıkıyorlar. Aralarında az sayıda antrenman modunda ciddi yelkenci ekip var, ama çoğu ailecek gezenler. Aklımız kalıyor.