Sevilya

17/05/24

Cuma günü heyecanlanmadık desek yalan olur. İlk defa lock geçeceğiz. Marinadakiler liman başkanlığına gelişimizi haber verdi mi? Geçişimiz gece 9'da. O saatte kimseyi bulamazsın. Tek mi gireceğiz, başka bir geminin yanına mı sıkışacağız? Akşamları rüzgar hep bi kuvvetleniyor. Sıkıntı olur mu? vs vs. 

Herşey tıkırında gitti. Hatta saat 8'i biraz geçe telsizden çağrı yapıp hazırsak hemen geçebileceğimizi söylediler. (AIS'den nerede olduğumuzu görüyorlardı.) Hemen demir alıp yollandık. Koca lock'a tek başımıza girdik. Operasyon öyle böyle değil. Araba trafiği etkilenmesin diye iki tarafına da köprü yapmışlar. Biri iniyor, öbürü kalkıyor, trafiği yönlendiriyorlar. Sonra arkamızdan koca bir kapı kapanıyor. Devasa bir havuz içinde kalıyoruz. Gemileri bir yana bağlıyorlar. Bizler ise serbest gezen tavuk! Duvardaki su izinden kestirebildiğimiz kadarıyla yaklaşık 1.5 metre yükseliyor su seviyesi. Hesaplamadım, ama her seferinde giren su miktarı muazzam. Sonra önünüzdeki kapı açılıyor ve yallah dışarı, Sevilya limanına hoş geldiniz!

Ama bitmedi. Marinaya ulaşmak için önümüzde bir engel daha var. Yüksekliğimizin kurtarmadığı bir köprü. Bu da gece 10'da açılacak. Lock'dan erken geçince iyice yavaş bir şekilde, neredeyse sadece arkadan gelen rüzgarı kullanarak Sevilya limanında ilerliyoruz. Harbi büyük liman. Konteynerlara ayrı, tankerlere ayrı yükleme alanları, vinçler, rıhtımlar... Deniz kıyısı bir limandan hiç bir farkı yok. Mal indirmek için kullanılan bir rıhtımın duvarı grafiti dolu. Aradaki Türkçe yazıların çokluğu dikkatimizi çekiyor. 

Ne kadar yavaş gitsek de, 3 mil mesafedeki köprünün önüne 15 dakika önce varıyoruz. Bir süre de orada turluyoruz. Köprü üzerindeki trafik dikkatimizi çekiyor. Öyle az kullanılan, kenarda köşede kalmış bir köprü değil. Ve saat tam 10'da o trafiği durdurup koca köprüyü sadece bizim için açıyorlar. Hafif bi utanma hissi yaşıyoruz.

Marina köprüden hemen sonra. Gece görevlisi telsize hemen cevap verip fenerle yanaşacağımız yeri gösteriyor, iplerimize yardımcı oluyor. Rahat bir şekilde bağlanıyoruz.

Nymphe iki hafta kadar burada kalacak. Ama pek dinlenmek yok, program yoğun.

Önce Cumartesi günü Kanarya'larda tanışıp sonra da Azore'lar da tekrar karşılaştığımız Hollandalı Karen ve Seth çiftiyle buluşuyoruz. Tekneleri Faro'daymış. Hollanda'dan uçak ile dönerken Sevilya'dan geçiyorlarmış. Bir saat de olsa, otogar yanında bir cafede soğuk biralar eşliğinde azıcık hasret gideriyoruz. Maalesef rotaları bize ters, Azore'lar üzerinden Kanada!

Pazartesi günü Selin'ler geliyor. Küçük bir Avrupa turuna çıkmışlar, üç gün kadar teknede kalıyorlar. Sevilya gezmek için iyi mevsim, güzel değerlendiriyorlar. 

Ardından 5 günlüğüne Madrid... Orada yaşayan arkadaşlarımızı ziyaret. Önceden ayarlamıştık. Başka yerlerden gelenler de oluyor. Keyifli bir toplaşma oluyor. E.A.S. Levent!

Madrid dönüşü Yaprak da bizle geliyor. Türkiye'de bir türlü denk getirememişti, taa Sevilya'da tanışıyor Nymphe ile. İki gün de onunla geziyoruz Sevilya'yı.

Çarşamba akşamı için çıkış talebimizi marinaya iletiyoruz. Onlar da köprüye ve lock'a haber veriyorlar. 9:45 gibi iplerimizi çözüyoruz ve köprü yine gece 10'da açılıyor. Bu sefer yanlız değiliz. Bir ispanyol daha çıkıyor bizimle. Hiç ingilizce konuşmasa da bize faydası oluyor. Kontrol kulesi ile yolda o konuşuyor. Sonra bize kör topal aktarıyor. Lock'dan iki geminin aşağıdan yukarıya geçmesini bekliyoruz. Sonrasında ikimiz bir arada giriyoruz. Bu sefer yükseklik farkı fazla yok. Yüksek gelgitdeyiz. Öbür taraftan çıkınca amcam Gelves'e doğru devam ediyor. Biz ise hemen giriş öncesi beklediğimiz yere demir atıyoruz. 

Geolocation

37.369611630197, -5.99311002248

 

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.