≡ La Alcaidesa

Okyanustaki son günümüz...

Dün yolu kısalttığımız için bu sabah rahat rahat uyanıp kahve ve kahvaltı keyifleri sonrası yola düşüyoruz. Aslında uzun kalınacak koy. Ama hem serince esen rüzgar, hem yandan gelen dalgalar. Yüzemeyeceksek oyalanmanın alemi yok.

Koydan çıkar çıkmaz ana yelkeni açıyoruz. Pupadan gelen hafif rüzgar yelkenleri zar zor dolduruyor. Ama hızımız 4 knot! Çok sağlam bir akıntıyla Tarifa'ya doğru yol alıyoruz. Hatta bi ara hava daha da düşüyor, ama akıntıyla devam. Acele etmiyoruz, birazdan hava geleceğini biliyoruz. Boğaza çok zayıf girmeyelim.

Öyle de oluyor. Tarifa'yı bordalarken rüzgar tazeliyor ve batılıyor. Akıntı ile aynı yönde olunca geçen ay gördüğümüz aşırı karışık deniz de oluşmuyor.

Boğaz boyunca 6-7 knotla seyir yapıyoruz, tam pupadan, sadece ana yelken ile. Ama Cebelitarık'a yaklaştıkça 25 knotlara ulaşıyor. Hızımız 8.4 knotlara çıkıyor. Kafayı orsalayıp bir camadan vuruyoruz. 

Orjinal planımız geceyi Cebelitarık körfezi içinde bir yerde demirde geçirmekti. Ama yine vakitli geldik ve rüzgar da güzel. Devam!

Fakat körfezin ağzında trafik yoğun. 3 gemi çapariz vermeden geçiyor, ama dördüncüsü çarpışma rotasında. Tam iğnecik, kavança sınırında gittiğimiz için manevra payımız da yok. Ve rüzgar da iyice bindirdi, 30'lara yaklaşıyor. Tek camadanlı yelkenle kavança atmak yemiyor. Önce hızlı bir manevrayla ikinci camadanı sarıyoruz, sonra kavança ile geminin arkasına doğru dönebiliyoruz. Ne yaptığımızı anlamayan kaptan bi klakson öttüyor, ama epey emniyet payı ile geçiyor önümüzden.

Bu sırada her Cebelitarık seyrinde kendilerini gösteren yunuslar geliyor yine yanımıza. Kalabalık bir aile. Epey uzunca bir süre oynuyorlar Nymphe ile. 

Cebelitarık'ın The Rock denen meşhur tepeli burnunu dönerken 4 yılın ardından tekrar Akdeniz'deyiz. 

Dev kaya bir süreliğine rüzgarımızı kesiyor. Camadanlarımızı açıyoruz. Hatta motoru düşünmeye başlıyoruz. Ama hizasını geçer geçmez rüzgar tekrar buluyor bizi. Bu sefer apazdan. Ama 7-8 mil kaldığı için cenovaya yeltenmiyoruz bile. Hatta birazdan rüzgar tekrar 20'leri geçince bir camadanı tekrar sarıyoruz.

Ulaştığımız demir yerinde de 15 knot civarı rüzgar esiyor. Kıyıdan estiği için dalgalar çok büyük değil ve rüzgarla aynı yönde. Hava durumuna bakıyoruz,  kuzeyde daha da sert, devam etmenin anlamı yok. Demir atıyoruz. 

Burası golf sahaları ile ünlü. Belli ki çok talep var. Devasa siteler inşa edilmiş. Yüksek değil, 2-3 katlı. Ama çok geniş alana yayılıyorlar. Önlerinde de plaj. Dün kaldığımız koy kadar sevimli değil ama dalgayı yandan almadığımız için dün geceye göre çok daha konforlu bir gece olacağa benziyor.