Sabah 6:30 civarı uyandık. Kuzeyli rüzgarı arkamıza alarak Preveza'ya doğru yol almak niyetimiz. Rüzgar öğleden sonra epey sertleyecek, Cem'e kalsa biraz daha geç çıkalım ve koşarak gidelim, ama ben o rüzgara kalırsak dayak yeme olasığı nedeni ile geç olsun güç olmasıncılardanım:) Limandan çözülüp gündoğumu eşliğinde yola düştük. Rüzgar gelecek biliyoruz, ana yelkeni açtık ama yeterli değil, motorda devam. Cem söyleniyor biraz, ben sana erken demiştim diye:) Bir iki kere hissettirince motoru kapatıp bekledik ama yetmedi. Neyse ki saat 9.00 civarı esmeye başladı biraz, kapattık motoru biz de. Sonrası güçlenerek devam etti zaten. Cenova'yı açmadan 7-7,5 knotları gördük bir ara. Dalgalar da büyüdü ama arkadan aldığımız için çok rahatsız etmiyor.
Saat 14:00 civarı Two Rock Bay'e ulaştık. Hava tahminlere göre rüzgar 14:00 sonrası daha da güçlenecek. Prevaza'ya yaklaşık 20 mil bir mesafe kaldı, aslında yelkeni biraz küçültüp devam edebilirdik, ama denize de girmek istiyoruz. Kaç gündür girmedik.Two Rock Bay'de kalıp Prevaza'yı ertesi güne bırkmaya karar verdik. Rüzgar kuzeydoğudan esiyor, burası epey korunaklı o yöne , içeriye biraz dalga giriyor ama çok rahatsız edici derecede değil. Biz girdiğimizde iki üç tekne var, ama hava sertledikçe tekne sayısı artıyor. Buradan oturup dışarıyı izlemesi keyifli, kuzucuklar büyüyor ve bir nehir gibi akıyor sanki dışarısı. Bu havalarda seyir sonrası kendini korunaklı, sakin bir köşeye atmanın yaşattığı keyif bambaşka, sanki büyük bir işin altından kalkmışsın ve şu anda ayaklarını uzatmayı sonuna kadar haketmişssin gibi garip bir tatmin duygusu...
{Ertesi Gün- 15 Temmuz}
Sakin bir gece geçirdik. Ama yine sevimsiz bir sorunumuz var. Su sistemimizde bir kaçak var, pompamız bir kaç gündür arada sırada çalışıyor. Önce içme suyu artıma sistemindendir dedik. Ama o sistemi kapayınca da devam etti. Sintinede de önemli miktarda tatlı su bulunca kaçağı aramaya başladık. Tesisattaki tüm ekleri kontrol ettim, ya da ettiğimi sandım. Yok. Sistemi bölüm bölüm ayırmaya başladım. Tek tek her devreye bir kör tapa takıp yarım saat bekledik. Problemin sıcak su hattında olduğunu anladık. Ve bingo. Boilerin altındaki soğuk su girişi ıslak. Sanırım daha kötü bir yer olamazdı. Tankı sökmeden müdahale etmek mümkün değil. Şimdilik boileri devreden çıkartıp su kaçağını kesiyoruz. Bir ara bakarız icabına.
Yetmezmiş gibi bir de hidroforumuz duruyor. Bir süredir tekliyordu. Muhtemelen basınç anahtarında bir sorun var. Bunu Preveze'de hallederiz.
Güzel bir kahvaltıdan sonra yola çıktık. Fazla bir rüzgar beklenmiyordu. Ama çıktıktan kısa bir süre sonra dar apazdan tatminkar bir rüzgar geldi. Hemen tam arma açtık yelkenleri. Prevezanın giriş kanalına kadar keyifli bir seyirle ulaştık. Marinada rezervasyonumuz var. Telsizden ulaşıp palamarlar müsait olunca içeri girip bağlanıyoruz. Marina yeni açılmış. Tüm tesis pırıl pırıl parlıyor.
İlk iş hidrofor pompamızı söküyoruz. Basınç anahtarındaki elektrik bağlantısı kopmuş. Lehimleyerek tamir ediyoruz ve yerine takıyoruz. Bu pompanın daha önce de parçalarını değiştirmiştim. Sanırım artık uzatmaları oynuyor. Yenisini alsak iyi olacak.
Ardından kağıt-kuyut işleri. Önce marina ofise uğrayıp biraz hafifledik. Liman başkanlığına gidip transit loga giriş damgası vurdurduk. Bu işlemi bağlandığımız tüm limanlarda yapmak gerekiyor. Korfu hariç uzun süredir limana bağlanmadığımızı fark ediyoruz. Ağustos vergisini yatırmak için gümrüğe uğradık. Ama elde almadıklarını, internetten form doldurup bankaya yatırmamız gerektiğini söylediler. Oysa Rodos ve Zakintos'da gümrüğe yatırmıştık. Söylene söylene internetteki sistemi çözüp formu dolduruyoruz. Çıktı alıp bankaya yöneliyoruz. Bir kolaylık, postanenin de ödeme aldığını öğrendik. -ki limanın hemen karşısında. Bu iş de tamam.
Akşamüstü kasabayı dolaşıp keyifli bir lokantada yemek yiyoruz. Sardalya zamanı ve ızgarasını çok güzel yapıyorlar.
{16 Temmuz}
Yarı tembellik, yarı hazırlık günü. Yarın İstanbul'a gidiyoruz. Yaklaşık bir ay önce olduğum göz ameliyatının ikinci aşaması var. Biraz da eş dost göreceğiz. Buradaki marina fiyatları 10 günden uzun kalışlarda, aylık sözleşme yapmayı daha makul kılıyor. Biz de öye yaptık. Dönüş tarihimiz açık, bir aya kadar yolu var. Bu yüzden tekneyi adamakıllı kapatıyoruz. Buzdolabı vs boşaltıp iyi bir temizlik yapıyoruz.
Kaç gündür dönüşte ne yapacağımızı konuşuyoruz. Hala bir karar vermiş değiliz. Göz sorunu yüzünden orjinal planın gerisine düşmüş durumdayız. Hala Ağustos başı çıkıp batı Avrupa'ya yönelebiliriz. Ama Eylül'de Cebelitarık'dan çıkabilmek için fazla oyalanmadan yol yapmamız anlamına geliyor. Bir seçenek bu sezonu buralarda geçirip Nisan başı yola devam etmek. Bu sayede hem Avrupayı nispeten ucuz mevsiminde vakit ayıra ayıra geçeriz. Hem de Cebelitarık'dan Mayıs sonu çıkabilirsek bir ihtimal Azore adalarını tutturabiliriz. Bu programın da kendi içinde iki seçeneği var. Ya sezonu Ion adalarında gezerek tamamlamak, ya da Adriyatik'e çıkarak Hırvatistan'ı gezmek.
Anlayacağınız, kafamız karışık... Dönüşte görüşürüz.
Geolocation
38.956456, 20.756468
 
Add new comment