İki gecedir Vulcano Adasının güneyindeki Spiaggia del Cannitello koyunda hem kafamızı dinliyoruz, hem de kalan işlerle uğraşıyoruz. Ama harekette bereket vardır diyerek bugün bir tur atmaya karar verdik. Sabah kahvesi sonrasında saat 8.00 gibi demir aldık. Niyetimiz ilk olarak adanın kuzeyinde yaklaşık 3-4 mil mesafedeki
"I Fanghi di Volcano" denilen meşhur şifalı çamur banyolarının da yer aldığı sülfür kokulu koy Spiaggia delle Acque Calde’de ufak bir kahvaltı molası vermek. Çamur banyoları Covid 19 nedeni ile kapalı bu arada. Açık olsaydı da pek ilgimizi çeken bir konsept olmazdı ama yine de buraya kadar gelmişken en azından koyu bir görmek istedik.
Koya girer girmez botla yanımıza biri yaklaşıp tonoz isteyip istemediğimizi sordu, sadece kahvaltı için geldiğimizi, kalıcı olmadığımızı söyleyip, teşekkür ettik. Taormina’da ve Scilla’da da benzer bir tonoz düzeneği vardı ama hemen yakında demirleyebileceğiniz alanlar da mevcut. Adamlar gelip kibarca soruyorlar, yanıtınız hayır ise hiçbir rahatsızlık vermeden teşekkür edip ayrılılıyorlar yanınızdan. Demirimizi atıp, kahvaltı hazırlıklarına koyuluyoruz. Koyda sülfürden kaynaklı tuhaf bir koku var, biz nispeten esintili bir havada gittiğimiz için şanslıyız, durağan bir havada o kokunun çok daha rahatsız edici boyutlara ulaşabileceğini tahayyül etmek zor değil. Adanın güneyinde hem deniz, hem doğa açısından bize göre çok daha hoş koylar varken, üstelik hava koşulları açısından da zorlayıcı bir durum yokken neden burada bu kadar tekne var açıkçası pek anlam veremedik. Üstüne üstlük koyun hemen güney yakasındaki limanda oldukça eğlenceli bir feribot, yük gemisi, hızlı feribot trafiği var. Bize kahvaltılık seyir çıktı tabii, burada inşaat izleme imkanı yok belki ama o koca koca gemilerin daracık limanlara yan yana, hiç sıkıntısız ustaca manevralarla giriş ve çıkışlarını izlemek de bir nev’i terapi sayılır:)
Kahvaltı sonrası daha fazla oyalanmaya gerek olmadığına karar verip, hızlıca demirimizi alıp çıktık koydan. Sonraki hedefimiz Vulcano adasının yaklaşık 3-4 mil kuzeyindeki Lipari Adası. Lipari bu adalar grubunun en büyüğü olarak geçiyor. Zaten bazı yerlerde bu volkanik adalar grubuna Lipari Adaları da deniyor. Kasabanın hemen önündeki demir alanına bir göz attık önce, biraz derince, zeminden de çok emin değiliz. Alargadan çok emin olamayınca limana geçip fiyat alalım dedik. Limanda iki farklı görevli gecelik 100 Eur ve 75 Eur fiyat verdiler. Durum değerlendirmesi için tekrar demir alanına dönüp, yaklaşık 15 metre derinliğe geçici olarak demir attık. Sevimli bir kasabaya benziyor ama teknenin altında yapılacak işler var hala, bir de ikimiz de hala denizde olmak istiyoruz. Karada vakit geçirme hakkımızı Palermo ve Kefalu’ya bırakmaya karar verip, saat 15.00 gibi tekrar Vulcano adasının güneyindeki ik bağlandığımız koya döndük.
Akşama hava iyice kaldı. Bu bizim için iyi haber çünkü teknenin altında rahatlıkla çalışabileceğiz anlamına geliyor. Ertesi gün Cem sabah koydakiler uyanmadan iki saate yakın çalıştı, akşam üzeri bu sefer beraberce iki saatten fazla suda kalıp işi epeyce kolayladık. Zaten kabukluların tutunduğu bölgeleri spatulla kazımıştık, bugün esasen sert süngerle yosunları temizledik. Coppercoat performansından genel olarak memnunuz, hele arada sık sık süngerle el atma imkanı varsa ne ala. Nymphe yaklaşık 10 ay marinada hareketsiz kaldığı için altında yeni bir habitat oluşmuş haliyle, ama biraz efor ile kolaylıkla temizlenebiliyor. Tek sıkıntı temizlenecek alanın genişliği:)
Akşam erken yatalım diyoruz. Yarın sabah saat 5.00’te Kefalu için yola koyulmak istiyoruz, 55 millik bir yol demek bu. Ama yne yaşları unutup biraz fazla yüklendik galiba, yok belimizin ağrısı, yok kolumuz derken baya sancılı bir akşam biz bekliyor gibi:)
Geolocation
38.462681, 14.958084
 
Add new comment