≡ Paxio adası Gaios Limanı

Bir noktada müsade isteyip kalabalıktan kaçıyoruz. Kısa bir seyir ile Paxio adasının Gaios limanına giriyoruz. Geçen sefer buranın dışına demirleyip alışverişe girmiştik. Bu sefer gece kalmak istiyoruz.

Doğal bir liman. Önündeki ada ile ana kara arasında uzun ve dar bir kanal var (Aslında her ikisi de ada, siz anladınız) .Kanalın iki tarafı da açık, ama güney girişi sığ. Biz kuzeyden girebiliyoruz. Eğlenceli bir liman. Kanal bazı yerlerde ancak iki teknenin karşılıklı geçebileceği darlıkta. Ve bu darlıkta demir atanlar, toplayanlar, manevra yapanlar, yelkenliler, büyük motoryatlar, küçük kiralık kayıklar, dörtyüz beygir motorlu botlar, kalabalık gezi tekneleri. Tam bir curcuna. Bu kargaşada kendinize bir yer bulmak için karadaki işaretleri çözmek gerekiyor. Gündüz bağlamak yasak yerler, gece bağlamak yasak yerler. Nihayet bir yer bulup demir atarak yanaşıyoruz. O kadar dar ki, demiri neredeyse karşı kıyıya atıyoruz. Yer çamur ve güzel tutuyor.

Oldukça kalabalık ve hareketli bir kasaba Gaios. Küçük ama çok sayıda, restoran, kafe ve bar var etrafta. Tekneyi bağlayıp, keyif moduna geçtikten sonra geleni geçeni izleyerek epey vakit geçirmek mümkün. Kanal denize girmek için fazla trafikli ve nispeten bulanık. Ancak,  kasabanın güneyinde alarga bölgesini gören bölgede ufacık  doğal plajdan suya girip serinlemek mümkün.

Akşam kalabalık daha da artıyor sanki, her taraf cıvıl cıvıl. Biz yemek işini erken hallediyoruz. Bu bölgeye özgü yemeklerden birisi olan Sofrito'yu denedik, sarımsaklı ve maydanozlu bir sosla güzel  pişirilmiş bir et. Yemek sonrası Cem tekneye döndü, Çiğdem, Güçlü ve ben biraz daha dolaşmak istedik. Kordonda eski bir binada yer alan ve üç odadan oluşan Paxoi müzesi dikkatimiz çekti. Adadaki eski hayat tarzını canlandırmışlar odalarda, eski bir Paxoi mutfağı, yatak odası, kıyafetleri…müzedeki kız anlatmaya meraklı, eski Paxoi yaşamına ilişkin bazı değişik, enterasan adetlerden bahsediyor bize.

Tam bağlandığımız yerin karşısında bir bar var, gece geç saatlere kadar yüksek müziğe maruz kaldık mecbur. Allahtan kötü bir müzik değil, en azından bizim duyabildiğimiz kadarı,  o kadar yorgunuz ki müziğe rağmen baygın düşüp uyumuşuz çünkü.