11 - 15 Ekim 2019
Tekneyi Riposto marinada bırakalı bir ay kadar olmuştu ki Murat ve Emine ile beraber küçük bir Sicilya gezisi gündeme geldi. Ekim’in ikinci haftası bir Cuma sabahı Emine, Cem ve ben Katanya’ya uçtuk ve küçük bir araba kiralayarak tekneye geldik. Murat Londra’daydı, aynı günün öğleden sonrası o da Londra’dan uçarak bize katıldı.
Teknede asayiş berkemal, mutluyuz:) Yanardağdan kaynaklı siyah bir tozla bir parça kaplanmış üzeri ama yıkayınca hemen akıp gidiyor. Etna’yı ise bıraktığımızdan çok daha aktif bulduk. Eylül’de biz giderken incecik tüten dağ şu anda bayaa bulut bulut kül fırlatıyor. Sicilya hava sahasının bir kısmı kapalı bu nedenle. Bizim için oldukça değişik bir deneyim, biraz tedirgin edici açıkçası. Ama Riposto ahalisininin hiçbir şey yokmuş gibi normal yaşantısına devam ettiğini görünce biz de bir bildikleri vardır herhalde diyerek biraz rahatladık.
O günü tekne ile ilgilenerek ve dinlenerek Riposto’da geçirdikten sonra ertesi gün arabaya atlayıp kuzeye doğru yola düştük.
İlk hedef bir ortaçağ kasabası olan Savoca. Savoca’nın namı daha çok Baba filminin ana platosu olmasından kaynaklı. İçeride, kara tarafında bir tepenin üzerindeki kasabaya araba ile tırmana tırmana çıktık. Sevimli bir kasaba ama asıl turistik ekmeği filmden yiyor. Meydanda bir Francis Ford Copolla heykeli, filmde Al Pacino’nun düğün sahnesinin geçtiği kilisede bir odada filmin gösterilmesi. yürürken fonda filmin müzikleri çalınması…
Savoca’yı dolaştıktan sonra asıl hedefimiz Taormina’ya geçtik. Adanın kuzeydoğusundaki bu kasaba Sicilya’nın en önemli turistik bölgelerinden bir tanesi. Deniz kenarında basamak basamak yükselen bir tepenin üzerinde konumlanmış. Muazzam manzarası, güzel sokakları ve binaları, büyüleyici amfi tiyatrosu (Teatro Antico di Taormina) ile oldukça etkileyici bir yer. Ekim ortası olmasına rağmen turist kaynıyor. Kasabayı gezdikten sonra akşam yemeğini orada yiyip Riposto’ya döndük.
Ertesi gün hedef Siracusa. Savaco ve Taormina bizim için de yeni yerlerdi ama Riposto marinaya geçmeden önce Siracusa’da yaklaşık on gün kadar alargada vakit geçirdiğimizden Siracusa'ya oldukça hakimiz. Siracusa’yı dolaştıktan sonra İtalya’ya kadar gelmişken pizza yemeden dönmek olmaz diyerek önceden keşfettiğimiz güzel bir pizzacıda karnımız doyurduk. Dönüşte şaşırtıcı bir trafik ile karşılaştık, neyse ki ters yönde. Bu güneşli ve sıcak Pazar gününü plajlarda geçirenlerin dönüş trafiği, İstanbul mesai çıkışı ile yarışacak ölçüde neredeyse!
Pazartesi günü Emine ve Murat’ı uğurladıktan sonra biz bir iki gün daha kalıp son toparlamaları yaptık. Eylül’de İstanbul’a dönerken tenteyi tekne üzerinde bırakmıştık ama Etna’nın durumunu görünce bu sefer topladık içeriye aldık. Ayrılmadan önce son kez yıkayıp Mart başında kavuşmak üzere kapattık teknemizi...
Add new comment