Valencia

25/07/24

Dün öğleden sonraki heyecandan sonra keyifli bir seyirle Valencia'ya ulaşıyoruz. 50 mile yakın yol var. Zaten tonoz alanı dünden beri epey rahatsız. Gün doğumu ile yola düşüyoruz. İlk birkaç saat motor seyri, sırayla eksik kalan uykularımızı tamamlıyoruz. Beklenen apaz rüzgarı gelince de tek camadanlı ana yelken ve cenova ile 6-7 knot arası değişen hızlarda çok rahat bir seyir yapıyoruz, marinanın ağzına kadar yelkenle ulaşıyoruz.

Valencia devasa bir liman ve üç marina var. İkisi limanın güneyinde, şehre bir çıt daha uzaklar ve biraz daha sanayi bölgesi içindeler. Biz kuzeydekini tercih ediyoruz. Şehre daha yakın. Okuduğumuz, buranın da derdi, gece üçlere kadar süren yüksek sesli müzik. O yüzden hafta içi gelmeyi tercih ettik. Göreceğiz. Marina epey büyük. Bir dönem America's Cup yarışlarına ev sahipliği yapmış. Her yerde izlerini görebiliyoruz. Dar uzun bir kanalın iki tarafına yayılmış. Ve içinde spor okullarını da barındırıyor. Gün boyunca girip çıkan ufak yelkenliler, kürekçiler vs... Hatta bazıları liman içinde antrenman yapıyor, manevra yapmak epey eğlenceli. İlginç olan ise; bu bölge için fiyatlar çok hesaplı.

Dün yaşanan macera, üzerine seyir, epeyce yorulduk aslında. Her ne kadar yolda biraz kestirdiysek de yetmedi haliyle. Marinaya bağlanınca yeni komşumuza soruyoruz müzik yazılanlar kadar kötü mü diye. Cevap "Evet bazen kötü, diğer zamanlarda ise daha da kötü!" oluyor!!!! Neyse gece o kadar baygın durumdayız ki, birisi gelip kulağımızın dibinde davul çalsa uyanır mıyız bilemiyorum:) Güzel bir uyku üzerine sabah dinç uyanıyoruz. Burası oldukça sıcak ve nemli. O nedenle dışarıdaki planlarımızı mümkünse sabah erken ya da akşam gün batımı sonrasına bırakmak istiyoruz. Bu sabah ilk hedefimiz marinanın biraz ilerisinde, eski liman hangarlarının bulunduğu bölgede yer alan marin dükkana gitmek. Oradan da yürüyerek yaklaşık 1 saatlik mesafede bulunan eski şehre ineceğiz. Bu kadar denizci/yelkenci görünen şehirde tek bir marin dükkan olduğunu öğreniyoruz. Biraz tuhaf. Cem internetten kontrol etmiş, 10'da açılması lazım. 10'a biraz kala ulaşıyoruz mekana. Kepenkler kapalı ama daha bir 5-10 dakikası var açılmaya. Bu arada kapıda yazan çalışma saatler de internetle tutuyor. Biz beklerken bir kaç kişi daha geliyor. Dükkanın önü biraz kalabalıklaşıyor. Saati geldi ama içeriden tık yok. Hadi Akdeniz kanı, hava da sıcak, açarlar birazdan diye oyalanıyoruz. Bu arada bizimle ilk gelenlerin bir kısmı dönüyor ama yeni gelenler var. Ama neredeyse yarım saat geçti, hiçbir hareket yok. Cem bulduğu bir telefon numarasına mesaj atıyor ama ona da cevap yok. Daha fazla beklemenin alemi yok diye eski şehre yöneliyoruz. Biraz daha vakit kaybedersek cehennem sıcağına kalacağız yoksa. Şimdiden ısındı hava. 

Valencia'nın ilginç bir yerleşimi var. Marina/liman bölgesinin yanında hem uzun hem de oldukça geniş, enine boyuna dedikleri türden bir kumsal uzanıyor. Bunun hemen arkasında sıra sıra restoranlar, kafeler ve barlar. Sonra yerleşim başlıyor ama şehrin merkezi burada değil. Burası El Cabanyal  denilen eski balıkçı mahallesi. Son dönemde özellikle, kafeler, barlar için popülerliği artmış bir bölge. Ama hala çoğu minik, kutu gibi, iki katlı sempatik evleri ile karakteri olan bir mahalle. Buradan sonra yerleşimin yoğun olduğu bölüm, ondan sonra ise eski şehir merkezi var. Yani eski şehir denize epey uzakta. Eski şehir enteresan. Katedrali, kiliseleri, yıllar boyunca bu bölgenin ticaretinde önemli yer oynamış olmanın sonucu eski pazar yerleri. Ama Endülüs Bölgesindeki şehirlerde gördüğümüz o güzel, avlulu, daral ama gölgeli sokaklardan pek yok burada. İklimle beraber mimari de değişmiş. Sonuçta şu anda burası da sıcak ama o bölgenin kavurucu haliyle kıyas götürmez burada şikayetçi olduğumuz sıcaklık. Eski şehir turu bitince, bir otobüse atlayıp dönüyoruz. Hedef yine marin dükkan. Biz dolaşırken Cem'in mesajına yanıt geliyor, genel merkezde toplantıdaydık, ondan sabah açmadık, öğleyin açığız diye! E bi zahmet bir yazı yapıştırsaydınız kapıya bir gece önce çıkmadan da, o kadar insan boşuna beklemeseydi onca zaman!  Çok da güvenmeden şansımız deneyelim bakalım diyoruz, açık hakikaten dükkan! 

Sonraki iki gün boyunca, klasik marina rutini. Çamaşırdır, temizliktir, market alışverişidir geçiyor. Bu arda hakikaten gürültülü bir marina. İlk gece yorgunluktan bayılıp kalmıştık. Diğer geceler bu gürültüyü yadsımak mümkün değil.Neyse ki ikimiz de sessizliği sevdiğimiz için bu sene iyi birer gürültü önleyici kulaklık edinmiştik, kulaklıklar hayat kurtarıyor. İyice uykumuz gelene kadar kulaklıkla takılıyoruz, sonra bir kere dalınca zaten, günün sıcağı, yorgunluğu uyku devam ediyor. 

Valencia,  İspanya ana karasındaki son durağımız, sonraki hedef Baleric Adaları. Ama öncesinde yolu bölmek için Cem'in yolu çalışırken keşfettiği minik bir adacıkta mola vermeye niyetliyiz bir iki gün. 

Geolocation

39.460118667146, -0.32545496638324

 

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.