Piana Adası

17/08/24

Türkiye'de olsa adında mutlaka "Akvaryum" bulunacak bir alan.

Tam dört yıl önce burada demirlemiştik. Acayip aklımızda kalmıştı. Menorca'ya geçiş için kaçırılmayacak bir hava olduğu için sadece bir gece kalmıştık. Bu sefer acısını çıkartmaya niyetliyiz!

Asinara adası Sardinya'nın kuzeybatı ucunda, tamamı milli park olan, çepeçevre demirlemenin yasak olduğu bir ada. 3-4 noktasında kiralık tonozlar var, onlardan dahi karaya çıkmak özel kurallara bağlı. Sardinya ile arasında Piana adası var. Onun çevresinde demirleniyor. Hem kuzeyinde hem güneyinde geniş kumluk alanlar var. Derinlik de çok uygun. Tamamı turkuaz renginde. 

Geniş demirleme alanı işimize geliyor, önümüzde günlerde sert kaçaklar bekleniyor. Önce makul bir demir atıyoruz, günübirlikçiler gidince 4 metre derinliğe 50 metre zincir döşüyoruz. Yol yorgunuyuz, gece rahat uyumak istiyoruz.

Çarşamba akşamı rahat geçiyor. Perşembe öğleden sonra beklenen sert bir hava geliyor. 23-24 knotlara çıkıyor. Ama gündüz gelmiş onlarca günübirlik tekne gittiği için sıkıntı yaşamıyoruz. Cuma daha eğlenceli. Tahminlerde bir şey yoktu. Sadece öğleden sonra bir yağmur geçişi gözüküyordu. Cephenin geldiğini görünce biraz eseceğini tahmin edip gölgelik tenteleri filan topluyoruz. İyi ki de! Rüzgar çok kısa sürede 35 knotlara vuruyor! Onlarca tekne bir anda toplanıp kaçmak zorunda kalıyor. İyi curcuna. Bir kısmı kalmaya çalışıyor, ama hemen tarıyorlar. Şaşırmıyoruz, zira çok kısa zincir atma huyları var. Biz mi abartıyoruz diye düşünmeye bile başlamıştık. Cevabımızı alıyoruz. Milim kımıldamıyor Nymphe. Kaçak tahminimizden uzun sürüyor. İyi de yağmur bırakıyor. Gün batımına doğru da rahatlıyor. 

Bu arada Çarşamba hava gelmeden suya atlıyoruz, ben teknenin altına el atarken Rengin de etrafta dolanıyor. Biraz sonra teknenin üzerinden Rengin'in bana seslendiğini duyuyorum. "Cem hemen gel, bir şey soktu beni!" Çıkıyorum. Boynunda, göğsünde ve kolunda kızarıklıklar var. Yanıyor ve batıyor diyor!  Bir şey görmemiş. Boynuma bir şey dolandı, o panikle elimle savurdum o şey ne ise diyor. Muhtemelen deniz anası. Birazdan teknenin etrafında görüyoruz suçluyu. Mauve Stinger denilen, Akdeniz'de bolca bulunan bir deniz anası türüymüş. Özelliği ise kafasında da dikenleri olmasıymış. Neyse sirke ile yıkayıp soğuk kompres yapıyoruz. Sızı ertesi gün sabaha kadar sürüyor. İz ise hala dövme gibi bileğinde Rengin'in. 

İlk havayı atlattık, ama Pazar akşamı büyük babası geliyor. Yine 33-35 knot rüzgar tahminleri var, hem de doğudan gelecek. Marseille kıyılarından buraya kadar dalga kaldırarak. Kaldığımız yerin bu dalgalara ne kadar kapalı olduğu konusunda şüphelerimiz var. Bir marinaya girmek istiyoruz. Ama bölgede yazıştığımız dört marina da son güne kadar kesin cevap veremiyor. "Sabah çıkan olursa..." tipik cevapları.

Cumartesi sabahı hepsini sıradan arıyoruz. Hepsi olumsuz cevap veriyor. Saat 11'den sonra bir daha arayın diyorlar. Daha fazla vakit kaybedemeyiz, B planımız Sardinya'nın doğu kıyısına geçmek. 50 mil yol. Demir alıyoruz. Önce yakınımızdaki Stintino limanına girip mazot alıyoruz. Oradaki marinayı telsizden arayıp bir daha soruyoruz, yok. Yola düşüyoruz. Diğer marinaları da bir daha arıyoruz. Yok. Tam pes ediyoruz, seyir moduna geçiyoruz, kahvaltı hazırlıyoruz. Stintino marina telefon ediyor, yer açıldı diyor! 180 derece dönüyoruz!

Bu kadar sevinmemizin bir sebebi de, bu adacıklarda biraz daha vakit geçirmek istiyorduk. Fırtına planımızı bozmuştu. Marinada kalabilirsek tekrar dönebiliriz.

Aslında bu yazı burada bitmeliydi. Stintino Marina'dan yer var, gelin haberi gelince o sevinçle dönüp marinaya bağlanmaya gidiyoruz. Girişte siz liman önünde demirde bekleyin daha yeriniz boşalmadı saat 16.00 gibi alacağız sizi diyorlar. Gidip liman önüne demir atıyoruz. Keyifler yerinde tabii. Cem de hazır vakit var, buranın blog yazısını bitireyim de o aradan çıksın diye oturuyor klavyenin başına. Ve yukarıdaki yazıyı yazıyor. O iş de tamam derken marinayı arıyoruz tekrar. Zaman geldi hadi alın bizi diye. Konuşma ilerledikçe bizim moraller bozuluyor. Adam pardon biz sizin teknenin boyunu 19 metre anlamışız, ondan evet dedik, bu durumda alamayız sizi diyor! Hayır baştan bize gelin demeseler bu saat itibariyle nispeten daha güvenli bir bölgeye yaklaşmış olacaktık. Aradılar diye yoldan döndük. Cem ısrarcı oluyor haliyle, durumu tekrar anlatıyor ve siz resmen bizi riske atıyorsunuz diyor. Ama yok diyor adam, benim hatam değil, diğer arkadaş yanlış yönlendirmiş sizi, yapacak bir şey yok!!! Sinir içinde kapatıyoruz telefonu. Hemen son durumu hızlıca gözden geçirip gelecek havayı liman önünde demirde karşılamaya karar veriyoruz ki telefon çalıyor tekrar. Marinadan arıyorlar, gelin ayarladık bir yer size! 10 dakika içinde resmen en üst seviye sinirden acayip bir sevince dönüyoruz tekrar. Yani haklarını de yemeyelim tabii, bu gıcıklığı yapmasalardı yine mutluyduk yer bulduğumuza ama bu olaydan sonra mutluluğumuz katlandı sağ olsunlar!!!! Hemen demiri alıyoruz ve giriyoruz marinaya, bunlar her an tekrar dönebilirler kararlarından, o riski almayız:) Bizi muhtemel 19 metre için ayırdıkları yere bağlıyorlar, büyükçe trowlerlar, botlar arasında güvendeyiz artık:)))

Geolocation

40.981309388701, 8.2205975274106

 

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.